Tuesday, 28 August 2012

Kanada'nin kahvesi

Kanada'nin en buyuk fast food zinciri olan Tim Horton's temel olarak bir Kahve restoranlari zinciri. Kabaca bir benzetme ile Starbuck'sin Kanadali kardesi diyebiliriz.

Hamilton, Ontario da 1964 yilinda unlu Kanadali hokey oyuncusu Tim Horton ve ortagi Jim Charade tarafindan acilan ilk hamburger ve kahve dukkanini 1967 yilinda yatirimci Ron Joyce'un katilimi ile birbiri ardina acilan restotranlar izlemis. 1974 yilinda Tim Horton'un normalin iki misli alkollu bir halde saatte 160/km hizla beton duvara carptigi trafik kazasinda olmesinden sonra Ron Joyce Horton'in  alilesinden  hisseleri ve o gun icin 40 tane olan restoranlari 1.000.000 dolara satin alip sirketin tek sahibi olmus.

Zincirin 1 Nisan 2012 itibari ile dunya genelinde 4042 restorani mevcut. Sirket Kanada'da Mcdonalds gibi dunya devlerinin onunde yer aliyor ve  ulkenin fasdtfood pazarinin %23unu kontrol ediyor. Bu agresif buyume stratejisi sonucu Kanada su anda kisi basi en fazla kahve dukkani dusen ulke konumunda bulunuyor.

Kahve pazarinda ise Tim Hortons acik ara onde. Pazarin %62'si Tim Hortons'a ait. Ikinci sirada gelen Starbucks'in pazar payi ise sadece %7.

Zincirin Kanada disinda en fazla restorana sahip oldugu ulke ABD. Onun disinda Ingiltere ve Irlanda'da da urunleri satiliyor. Birlesik Arap Emirlikleri merkezli bir firma ile girdigi ortaklik sonrasi 5 yil icinde korfez ulkelerinde 120 yeni restoran acilmasi planlaniyor.

Sirketin "Tim Horton's" olan adi Quebec de yururlukte olan Fransizca Tabela Kuralarina aykiri oldugu icin 1993 yilinda yukaridaki kesme isareti kaldirilarak Tim Hortons olarak degistirilmis ancak hala daha eski tabelaya sahip restoranlara rastlamak mumkun. Bu arada Quebec de Starbucks'larin tebelasi da Cafe Starbucks Coffee seklinde. KFC ike PFK seklinde Fransizca yaziliyor.

Gercekten de Kanada'da gerek sehir icinde gerekse yollarda neredeyse her kosebasinda bir Tim Hortons'a rastlamak mumkun. Hatta cogu benzincide bile kucuk bir Tim Hortons kosesi bulunuyor. Bu restoranlarda cok ucuz fiyata gercek kahve satiliyor, benim mesrubat olarak adlandirdigim findik fistik aromali kahveler, mochalar falan fazla yok. Temel olarak kahve ve eger isterseniz krema ya da sut var. Yazlari buzlu kahvemsi seyler de satiyorlar ama hicbirikahvenin yerini tutmuyor tabii ki

Benim gibi neredeyse gunde 2-3 tane black coffee icen biri icin bir cennet. Biz evde de Tim Hortons kahvesi kullaniyoruz ve ikram ettigimiz herkes de cok begenerek iciyor. Sabahlari ise giderken  kahvemi icmeden asla kendime gelemiyorum. Turkiye'deyken de her sabah starbuck's gider sutsuz gunun kahvesinden icer kendime gelirdim. Bu nedenle klinikte beni amerikan hayrani olmak ve onlara ozenmek ile suclayanalar bile vardi. :))

Slogani "always fresh" (Her zaman taze) olan Tim Hortons'da Kahve disinda sandvicler, bagel ve tabii ki Donut var. Kucuk hamur toplari olarak adlandirabilecegimiz timbit'ler cok populer ve ogullarim da cukulatali timbitlere hayran. Yaz aylarinda favorileri ise cilek ve muzlu smoothie. Mayis 2012 de Windsor Ontario'da bir Tim Hortons restoraninin tuvaletinde dogan bebege odul olarak omur boyu bedava timbit verilmesi bu urunun cocuklar arasinda ne kadar populer oldugunun da bir gostergesi sayilabilir. (http://www.cbc.ca/news/canada/windsor/story/2012/05/09/wdr-tim-hortons-baby-free-timbits.html)

TIm Hortons yoneticileri gectigimiz yil bardaklarin boylarini ve adlandirmasini degistirdiler ve daha onceden orta olarak adlandirdiklari boyu kucuk, buyuk boyu ise orta boy olarak yeniden adlandirdilar.

Restoranlarda hala daha ucretsiz wi-fi olmamasi bence buyuk bir ayip. Neyse ki birkac ay once bu hizmeti yavas yavas sunmaya basladilar ve sanirim kisa biz zaman icinde tum restoranlarinda ucretsiz internet bulunacak. Bizim evin yakinindaki restoranda baslamislar bile. Sanirim bu konuda Starbucks kadar istekli olmamalarinin nedeni musterilerin 20 dakika icinde restorani terk etmelerini istemeleri. Bedava internet demek musterinin bir kahve alip saatlerce masa isgal etmesi anlamina da geliyor ama Starbucks yillardir bu hizmeti musterilerine zaten sunuyor.

Tim Hortons'un diger benzer markalar ile kiyaslandiginda hem urun cesitliligi hem de bazilarina gore urun kalitesi acisindan geride oldugu dusunulmesine ragmen Kanada'lilar arasinda bu kadar populer olmasinin nedeni markanin ulusal bir kimlik olarak algilanmasinda yatiyor. Zaman zaman tartisilan bu konuda genelde kabul goren bir baska gorus ise  insanlarin Tim Hortons'lari ev gibi benimsedigi  ve uzakta olsalar bile bir Tim Hortons restoranina gittiklerinde kendilerini guvende ve huzurlu hissetmeleri.










Monday, 30 April 2012

Radar Kardesligi

Gectigimiz haftasonu araba ile sehirler arasi bir yolda ilerlerken onumde giden arac once sag sonra sol sinyal verdi. Ne yapmak istedigini anlamaya calisirken bir anda aklima Turkiye’de sehirlerarasi yollarda insanlarin sellektor ya da elleri ile isaretler yaparak birbilerini ilerideki radar ya da polis kontrolu ile ilgili uyardiklari geldi.

Eksisozluk'te radar kardesligi olarak tanimlanan bu olgu sanirim sadece Turklere ozgu degil, cunku baska ulkelerde de uygulandigina dair deneyimler ve gozlemler paylasilmis. Ancak bu kardesligi en iyi yasatan milletlerden bir oldugumuz kesin. Eksisozlukte tam 12 sayfanin bu konu ile ilgili olmasi ne kadar yaygin oldugunun da bir gostergesi sayilabilir.

Klasik olarak bir radar kontrolunu fark eden surucunun karsi seritten gelen ve potasiyel radar kurbani! olan suruculeri uzun uzun sellektor yaparak uyarmasi ve karsi tarafin da sellektor ile cevap verip hizini azaltmasi ve bu sayede radara girmekten ve ceza ya da corba parasi! vermekten kurtulmasi seklinde ozetlenebilecek bu kardeslik nedense toplumda bir suc ortakligi olarak kabul edilmiyor. Cunku ne yazik ki bunca kazaya, bunca olume, bunca uyariya ragmen hala daha surat yapmak bir hak ve ustalik, hiz siniri ise bir dayatmacilik olarak kabul ediliyor.

Ne yazik ki benim cevremdeki okumus, mesleklerinde iyi yerlere gelmis arkadaslarim bile uzun yolda hiz yapmanin normal oldugunu dusunebiliyor hatta Istanbul-Ankara arasini ne kadar kisa surede aldiklari ile ovunebiliyorlar.

Radar kardesligi Turkler arasinda o kadar seviliyor ve benimseniyor ki o sellektor uyarisi ile hizini yavaslatanlar kendilerini kurtaran! kisiden hayir dualarini eksik etmiyorlar.

Hiz yapanlarin gerekceleri genelde ayni: uc seritli yolda o limit olmaz, ilceden gecerken hiz 70'e inmez vb. Oysa bu savi ileri surup gaza basan arkadaslarimin yurtdisina ciktiklarinda, ozellikle Amerika'da araba kullanirken ne kadar korktuklarini ve hiz limitlerini hic zorlamadiklarini adim gibi biliyorum.

Evet kabul ediyorum radar uygulamasinin asil amaci kazalarin en fazla oldugu yerde radar oldugunu suruculere belirterek hiz yapmalarini engellemektir onlari avlamak degildir ve Turkiye'de radar ne yazik ki kazalari engellmek icin degil ceza yazip para toplamak icin uygulanmaktadir ama yine de kural kuraldir ve uyulmasi gerekir.

Isi bir de obur yanindan dusunelim. Hiz yaptigi icin ceza yiyen bir surucu en azindan olayin sokunu atlatana kadar hiz limitlerine dikkat edecektir. Sizin uyardiginiz ve bu sayede yavaslayarak radardan kurtulan kisi ise buyuk olaslikla kendini zafer kazanmis hissedecek ve gaza biraz daha asilacaktir. Sizin iyilik yaptiginizi dusundugunuz bu kisi gaza asildigi anda kaza yapip birkac kisinin olmesine ya da sakat kalmasina neden olursa bunun vicdani sorumlulugunu nasil tasiyacaksiniz. Yoksa o kazadan hic haberiniz olmadigi icin gonul rahatligi ile sellektor yapip hiz canavarlarini uyarmaya devam mi edeceksiniz?

Ister onaylayin ister onaylamayin dunyadaki birkac ulke disinda karayollarinda hiz yapmak SUCtur. Sellektor yaparak suclunun ceza almaktan kurtulmasini saglamak size normal mi geliyor?

O halde bir evi ya da arabayi soyan hirsizi, karisini bicaklayan bir kocayi, ya da son zamanlarda moda oldugu uzere doktor darp eden bir hasta yakinini gordugunuzde de imdat diye bagirmak yerine aman kardesim elini cabuk tur birazdan polis gelir seni yakalar diye seslenin. Altindaki araci cinayet aleti olarak kullanan hiz delisi canavari ceza almasin diye uyarmanin bundan hicbir farki yok cunku.